0 oy
(520 puan) tarafından

Tuncay kuruyormuş televizyonu" dediği , E. GÖKSEL'in "Yani ne bileyim emin değilim" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Televizyonu kuruyormuş birde digitürke giriyormuş onlan pazarlık halindeymiş" dediği, E. GÖKSEL'in "Digitürke girerse biraz yüksek kesime seyrettirir yani şey yapar" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Tabi tabi demek ki bizim o seninde kulağına gelen o 15 milyon dolar bunda yani parası var görünüyor" dediği, E. GÖKSEL'in "15 milyon dolar aldığından hiç kuşkum yok ya" dediği, Y. KÜÇÜK'ÜN "Hayır sadece ..." dediği, E. GÖKSEL'in "Ahmette doğrular onu yani sorarsan" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hayır Yılmazlara gitmemiş o para anlaşılan kendisinde çünkü ekibini tutuyor Merdan gidiyor öbürleri gidiyor yani ... severdi Merdanı bu heyet tutardı bu İpekler çok zayıf şu anda ne yapacaklar o televizyon hiç bir şeye yaramaz, hiç bir şeye yaramaz, hiç bir şansları yok, eğer Tuncay bu prestij kaybını yükseltebilirse benim duyduğuma göre işte bana da böyle Yalçın Küçükle şunla bunla program yaparız o epey prestij kaybetmiş diyorlar ondan olabilir bence ama benim anladığım paraları var digitürkle de anlaşacaklarmış, digitürkle anlaşınca kablo yayına geçiyor sizin söylediğinize" dediği, E. GÖKSEL'in "Evet tabi tabi özellikle AB grubu için önemli" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Mehmet gelince görüşecez" dediği,

Türkiye’de siyasî partilerin mali kaynaklarının çok ciddi şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini, Türkiye’de siyasal partilerin denetlenemediğini, Anayasa Mahkemesinin denetiminin çok yetersiz olduğunu, denetim bile sayılamayacağını, Mahkemenin denetim elemanının da bulunmadığını, Yargıtay Başsavcılığının ise bu konuda yani mali yönden denetim yaptırmadığını, siyasal partilerin hazineden bile aldıkları paranın trilyonları bulduğunu ancak, bunların tek olarak denetimi olmayan kuruluşlar olduğunu, Vali ve Güvenlik Güçleri ile konuştuğunu, Güneydoğu hadisesinin altında çok büyük menfaatler yattığını, Parlementer Hükümete kadar uzanan menfaatler olduğunu, çok ciddi şekilde Güneydoğu için kullanılmak üzere alınan silahların hangi kaynaklardan geldiğini, nasıl alındığını, kimlere ne şekilde verildiğinin incelenmesi gerektiğini, Güneydoğuda olayların devam etmesinden menfaatlenen çok üst seviyeli kişiler olduğunu bildiğini, mahalli olarak aşiretler, şeyhlikler, hakim sınıflar sistemi ile menfaat bağları olduğunu, oyların alınıp satıldığı, bunun da siyasî yozlaşmayı yarattığını, çünkü bu işin ekonomik bir sektör haline geldiğini, örneğin; Bakırköy Belediyesinde meclis üyeliklerinin ilk beş sırasına girmek için ödenmesi gereken paranın 3-5 milyar arasında değiştiğini, seçildikten sonra da bunun on mislini, yüz mislini çıkarttığı, siyasî partilerin artık Türkiyede en verimli işletmecilerinin bulunduğu yerler olduğunu,

"İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesinde istihbarat elemanı olarak görev yaptığını, halen Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü emrinde görevli olduğunu, Tarık Ümit’in kaybolma durumundan sonra olayla ilgilenmeye başladığını, Tarık Ümit’in kırmızı renkli otosunun Silivri İlçesi Kılıçlı Köyü yakınlarında bulunduğunu, Silivri Büyükkılıçlı Karakolunun gereken tahkikatı yapıp evrakları Silivri Cumhuriyet Savcılığına gönderdiğini, Tarık Ümit’le ilgili çalışma yapmasını İstanbul İl Jandarma Alay Komutanının istediğini, Tarık Ümit’le ilgili çalışmaya başlar başlamaz Mehmet Eymür’ün sık sık Tarık Ümit’in kızı Hande Ümit Binici’yi aradığını ve buna tanık olduğunu, Tarık Ümit ile Mehmet Eymür’ün çok samimi olduklarını, Mehmet Eymür’ün Hande’ye telefon ederek babanı Abdullah Çatlı ve adamları kaçırdı, gazetelere ilan ver yoksa öldürürler dediğini, Mehmet Eymür’ün 3 elemanını İstanbul’a göndererek Tarık Ümit Olayı’nda Jandarmanın bilgilendirilmesini sağladığnı, Tarık Ümit’in en son görüşme yaptığı kişilerden yola çıktığını ve Tarık Ümit’in cep telefonundan yola çıkarak, Tarık Ümit’in en son telefonla görüşme yaptığı kişinin Avşar KEDEROĞLU olduğunu, Avşar KEDEROĞLU adına kayıtlı telefonun 1 gün önce alınmış telefon olduğunu ve henüz kullanılmaya başlandığını, Tarık Ümit’in kaçırılması olayı ile ilgili olarak kendisinin sadece istihbari bir çalışma yaptığını, adam alma, tutma, gözaltına alma gibi bir yetkisinin bulunmadığını, Avşar KEDEROĞLU üzerine telefon kayıtlı ise de bu telefonla Ayhan AKÇA ve Ziya BANDIRMALIOĞLU’nun görüşme yaptıklarını, Avşar KEDEROĞLU’ndan öğrendiğini,

Tape No:9063, 11.07.2008 tarihinde Fisun ile yaptığı görüşmede özetle; Y. KÜÇÜK'ün "Özden Özden Paşa içinde çok az yaptım" dediği, Fisun'un "Evet biliyorum" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "O belge çok önemli ama yeteri kadar çıktı ortaya" dediği, Fisun'un "Evet zaten kendisi itiraflarını yavaş yavaş" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hayır ama bendeki belgede başka oğlu menenjit... hasta" "Ondan sonra C. Y.' in oğluyla arkadaş ..." "Ondan sonra bide gayet açık yani" "Ne yapılırsa Fethullah 'la ilgili dolayısıyla " "Bitek şunu söylemiş oldum ben o çok yani iki oğluda ... olduğu için o makina getirilir onda istediğiniz değişikliği yaparsınız" dediği, Fisun'un "Tabi ki tabi ki" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Paşada öyle söylüyor onlar çıktı ortaya çıktı ortaya" dediği, Fisun'un "Zaten hocam Tolga'nın yani büyük oğlunun tüm şey yaptıklarının baş kont... biriydi yıllarca yani her şey ortada" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Ama öbür oğlu da orda çalışıyor" "Onları çıkarttık iyi oldu iyi iyi herkes çok memnun" dediği, Fisun'un "Vallaha biz çok heyecanla izledik Can 'da bizdeydi böyle üçümüz oturduk ve şey yani Fransız devrimide bi devrimdi kim karşı çıkabilir ki ona yani" "Çok cahil insanlar var malesef " dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Evet ama bütün internetler ben görmedim haber verdiler bunla Yalçın KÜÇÜK ezdi geçti Gülay ı çıldırttı diye başlıklarla iyi olmuş " "Bu Genelkurmay meselesi çok önemli" "Çok o davayı alması lazım Genelkurmayın bu iş biter" dediği, Fisun'un "Evet evet ama şey ÖZKÖK şimdi ortada dolanıyor" dediği, Y. KÜÇÜK'ün ": Dünkü programdan sonra hiç birşey yok ben en sevdiğim arkadaşın Fikret e de ne yapıyorsun sen dedim ya " "Bu adam bu adam bunun selefi bu adam mülteci diyor" "Bu adam ondan sonra bu adam Fethullah' çı nerden çıkartıyorsunuz " "Ben ben dikkat ettim yani Mehmet Ali BÎRAND olağanüstü memnun çalışanları memnun" "Onun için sınırlı başka programlarda tahmin ediyorum Tuncay ÖZKAN' ı Bizim TVde sonbaharda başlarız" dediği, Fisun'un "Hocam vallaha size ihtiyacımız var Allah başımızdan eksik etmesin " dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Bülent binbaşımla gittik oraya çok hoş orası" dediği, Fisun'un "Ferda çok özel bi çocuk evet" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Hayır yeride güzel" dediği,

If you liked this short article and you would like to obtain additional facts concerning escort diyarbakır kindly go to our website.

Bu soruyu yanıtlamak için lütfen giriş yapın ya da kayıt olun.

Forester Soru Cevap Platformu'a hoşgeldiniz. Burada soru sorabilir ve diğer kullanıcıların sorularını yanıtlayabilirsiniz.
...