0 oy
(460 puan) tarafından önce

İzmitte PKK’lıların büyük para götürdüklerini, İzmit’e heray 20 bin ton petrol getireceklerini, kendisinden bir depo ve bir liman istediklerini en önemlisininde dağıtıcılarını bulmak olduğunu hepsini kendisinin bulduğunu, amacının İzmit’in PKK’lılardan temizlenmesi olduğunu, Abdullah Çatlı’yı bu ismiyle bildiğini, her şeyin ayarlandığını, ayda 20 bin ton petrol satacaklarını hesapladığını, Çatlı’nın Filipinlerden 3 milyon 600 bin dolar gelmedi diye sızlanması üzerine, o zaman kendisinin bu petrolü satalım dediğini, birilerinin kendisine 40 milyar lira vereceklerini söylediğini, bu parayı hiç ihaleye girmeden ihaleye girmemek için avanta alanak verileceğini, o ana kadar 2-3 milyar lira masraf etmiş olduğunu, 20 milyar liranın kendisine gerekli olduğunu, Çatlı’nın bunu kabul ettiğini tamam deyip ihaleye girerek onu Ankara’dan aldıklarını, bunun dedikodusu olabilir dendiği için ihalenin yeniden yapıldığını ve yine Çatlı’ların kazandığını, iki ayrı şirketede 4’er milyar lira avanta vererek, ihaleden çekilmelerini sağladıklarını, ihalenin alınışıyla, birlikte Abdullah Çatlı’nın değişmeye başladığını, petrolu satmayıp, bir ay içinde 300-350 milyar lira yapacağını söylediklerini, kendisininde o arada para sıkıntısı çektiğini, kemerde bir otelde kalırken bir arkadaşının kendisine "Abdullah Çatlı şimdiye kadar kiminle ortaklık yaptı ise ya öldüğünü ya da yakalandığını" söyleyerek dikkatini çektiğini, bunun iyi olduğunu, çünkü Çatlı’ya o zaman yüzde yüz güvendiğini bu nedenle de kendisininde Çatlı tarafından öldürülebilecek olduğunu,

Tape No:5020, 14.05.2008 tarihinde saat:14.42 de İlhan SELÇUK ile yaptığı görüşmede özetle; M.Ali BALBAY’ ın "İlhan Abi merhaba" dediği, İlhan SELÇUK’ un "Balbay iyi misin oğlum" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Abi iyiyim siz nasılsınız" dediği, İlhan SELÇUK’ un "Ben, ben bu gidişle kurtulamayacaksınız benden" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "İlhan Abi bu ne güzel oldu nasılsınız abi çok iyi sesiniz" dediği, İlhan SELÇUK’ un "Hı sesim iyi geliyo sesim iyide başka tarflarım hakkında kuşkum var" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Yok abi birbirini tamamlar onlar" dediği, İlhan SELÇUK’ un "Şimdi Balbay" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Evet İlhan Abicim" dediği, İlhan SELÇUK’ un "Cüneyt’ e de söyle falan filan", "Evet bide bu şeyi İbrahim’ e söyledim sana da söylicem kadeh diye bi şey var kadeh", "Yani şimdi bu kadeh kaldırıyolar bunun içinde ne var bu bütün dünyayı ve milleti aldatıyo", "Yani bu efendim bu kadehi kaldrıyo içer numarası yapıyo bu hangi şeyde görülmüş yav hangi efendim protokolde yav İngiliz Kraliçesi bile aldatıyor ya" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Dün doğru İlhan Abi" dediği, İlhan SELÇUK’ un "Buna bi el atın ya İbrahim’e söyledim" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "Atalım abi, abi biz Cuma günü gelelim arzu ediyodum ama sizi çok yormucaksa hani" dediği, İlhan SELÇUK’ un "konuşuruz yalnız Balbay bu kadeh önemli kadeh" dediği,

Yine yukarıda belirtilen şüpheliler İlhan SELÇUK’ a ait telefon görüşmelerinde sürekli kapatma davasının açılması ve karışıklık çıkması için gayret ettikleri, sonunda kapatma davası açılınca, Tape:1847, 16.03.2008 günü İlhan SELÇUK ile Emre K. If you liked this article as well as you want to be given more details regarding Escort DiyarbakıR generously go to the website. ’ nın yaptıkları telefon görüşmesinde İlhan SELÇUK’ un "laf aramızda zatı aliniz de bir Askeri müdahalenin de gerekçesini oluşturmuştur" diyerek kendisinin askeri müdahelenin gerekçesini oluşturduğunu beyan ettiği, yine Tape:1849 da kayıtlı 17.03.2008 tarihinde aynı kişiyle yaptıkları telefon görüşmesinde; sanık İlhan SELÇUK’ un "… şimdi burada girişilen nokta şu kardeşim şimdiye kadar rejimi kurtarmak için kim müdahale etti asker değil mi", "İlk kez anayasa mahkemesi müdahale edicek" dediği, İlhan SELÇUK’ un "Evet mağdur ve mazlum olarak evet o o tarafa doğru gidebilir yani bu tabi savaş devam ediyor", "Savaşım devam ediyor çeşitli olasılıklar bunlar" dediği, Emre K.’ nın "Yani şakası yok" dediği, İlhan SELÇUK’ un "İşte zati aliniz bu savaşın içindesiniz" dediği, Emre K’ nın "Yok efendim" dediği, şüpheli İlhan SELÇUK’un yönettiği örgüt kitlesince oluşturulan ortamda telefonlarının dinlendiğini bilerek adeta meydan okurcasına yapılan örgütsel çalışmaları ŞAVAŞ olarak nitelemektedir. Kendilerini Cumhuriyetçi olarak tanımlayan örgüt üye ve yöneticilerinin kendi yurttaşları arasında karşı siyasi görüşte olan insanlara karşı yapılan faaliyetleri şavaş olarak nitelemeleri de ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN hangi amaca hizmet ettiğini açıkça göstermektedir.

Kendisinin 11 Haziran 199’da Adana’da bulunan ağabeyini ziyaretten dönerken Pozantı’da vurulduğunu, kendisini vuran insanların İstanbul Polisi olduğunu, güya operasyon yaptıklarını, bundan Adana polisinin haberi olmadığını, bu kişilerin İstanbul dışında operasyon yapmak için görev belgelerinin olmadığını, oraya gelmek için bir gerekçelerinin de olmadığını, kendisi orada ölseydi olayın faili mechul olacağını, trafik polislerinin, kamyoncuların, vatandaşların gelerek kendisini kurtardığını, bunun üzerine işi resmileştirdiklerini, kendisini vurmalarına bir bahane bulmak için kendisini ÇETE olmarak suçladıklarını, kendi arabasında silah olduğunu iddia ettiklerini, bunun kesinlikle yalan olduğunu, Orada ( POZANTI’da) yakalandıkları , Adana’da hastanede yaralı iken Adana Terörle Mücadele ekipleri tarafından ifadesi alındığı halde İstanbul’da yakalanmış gibi tutanak tutulduğunu, Pozantı’da hiçbir işlem yapılmadığını, olayın Pozantı Savcısından gizlendiğini, daha sonra İstanbul’a götürüldüğünü, burada hiçbir ifade vermediğini, hiçbir şeye de imza atmadığını, ancak kendi ifadesi olarak sahte bir ifadenin düzenlendiğini, mahkemeye aleyhine delil olarak sunulan tek şeyin bu ifade olduğunu, kendisinin bir şey itiraf edecekse bunu Adana’da itiraf edeceğini, oysa Adana’da verdiği ifadede "Hiç bir şey yapmadım" dediğini, o ifadenin kesinlikle kendi ifade olmadığını,

Bu soruyu yanıtlamak için lütfen giriş yapın ya da kayıt olun.

Forester Soru Cevap Platformu'a hoşgeldiniz. Burada soru sorabilir ve diğer kullanıcıların sorularını yanıtlayabilirsiniz.
...