Dokümanın (95) ile numaralandırılmış, üzerinde "Yalçın KÜÇÜK, Paris, 11 Haziran" hitabıyla başlayan faks çıktısı sayfasında, "Ne oluyor? Refah Partisi kapatılsın dedim, kapatıyorlar. İmam Hatipler dedim, Hedef alındı. Hakim ve savcılardan İmam Hatipliler atılsın dedim, ordu kabul etti. TGRT, İhlas dedim, sistem hücuma geçti. " "Ne oluyor? Ordu beni demek ki iyi izliyor. " "Şimdi yeni bir yazı gönderiyorum sicil çıktı... Genelkurmay hepimizi nöbete çağırıyor. Ben ise Genelkurmay 'in benim işaret ettiğim çizgiye gelmesinden memnunum " yazdığı, -(10) sayfa "Yalçın KÜÇÜK" ibaresi elyazması ile başlayıp "istanbul 1998" ibaresi ile biten bilgisayar çıktısı ve el yazması 10 sayfalık doküman içeriğinde, Çeşitli tarihlerde tutulmuş olan notların bilgisayar çıktılarının olduğu, -(56) sayfa (l)'den (56)'ya kadar numaralandırılmış üzerinde "TBMM Tutanak Müdürlüğü " ibaresi bulunan dokümanın içeriğinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından "Türkbank" ihale sürecinin araştırılması için kurulan komisyonun yaptığı çalışmalarına ait (56) sayfa tutanakların olduğu, -(1) adet Andıç ibaresi ile başlayan, İKK GÜV.D. :3590 Nisan 1998 ibaresi ile devam eden, "bilahare tespit edilecek" ibaresi ile biten (16) sayfadan oluşan dokümanın içeriğinde;
Tape No:4833, 04.04.2008 tarihinde Erol MÜTERCİMLER ile Bülent A... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; bir televizyon programından bahsettikleri ve Bülent A.nm "Yalçın KÜÇÜK'ü nasıl şeyaptın abiya" dediği, Erol MÜTERCİMLER'in "Ona bayılıyorum ya dikkat ediyomusun Yalçın KÜÇÜK bana nasıl böyle bir saygıyla sevgiyle" dediği, Bülent A.nm "Valla sana üstad falan diyor adam saygıyla komtanım diyo bişey diyo" dediği, Erol MÜTERCİMLER'in "Yalçın KÜÇÜK bu ya" "Kesinlikle öyle Mehmet Ali BİRANT dediki programda sonra Erol efendim dedim ya dedi ben anlamadım efendim dedim Allahın aşkına dedi şimdi başka bir Ergenekon var şimdi bu Ergenekon da bütün bu adamların komutanı sen misin yoksa ne oldu dedim ya dedi itaate baksana dedi adamın abi yerlere yattım abi dedim yok yanılıyosunuz ama dedim ben şimdi sana bir sır ver ecem yalnız dedim bana şeref namus sözü ver" "Bana K. T. sözü değil durdu ne demek istiyosun dedi sen dedim namus sözü ver ben sana bir sır ver ecem nedir o dedi abi dedim şimdi Yalçın KÜÇÜK hocanın falan içinde olduğu bizim bir örgütlenmemiz var şimdi bu kaladı böyle biliyomusun" "Yapmaya dedi... nedir abi dedim estergon biz dedim abi Yalçın hocayla Ergenekondan vazgeçtik biz abi Estergon peşindeyiz dedim dondu sustu böyle Allah cezanı versin senin dedi ulan bende nefesim kesildi noluyo diye bakıyorum " dediği,
Maslaktaki Jandarma Alayına götürüldüğünü daha sonra İbrahim Şahin’e anlattığını ve onunda bu işe hayret ettiğini, polis memurlarını İbrahim Şahin’in korumaları olması nedeniyle tanıdığını, cep telefonunu ve arabasını da İbrahim Şahin’in hatırına bu polis memurlarına verdiğini, Maslakta Jandarma Alayında tutulup serbest bırakıldıktan sonra da ara sıra polis memurları Ziya ve Ayhan ile görüşmelerinin olduğunu, Tarık Ümit’in kim olduğunu birkaç defa bu polis memurlarına sorduğunu ve arkadaşımız, onu tanıyoruz diye cevap aldığını, Ayhan Akça’nın adı en son kurye Dilek olayında duyulmasından sonra ağabeylerinin kendisine nasihat ettiğini ve bu polis memurları ile görüşmesini azaltmasını istediğini, bir ağabeyisinin önceleri İstanbul Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptığını, şimdi ise DYP İstanbul Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, Ziya ve Ayhan’ın Ankara’da görevli polis memurları olduğu ancak İstanbul’da oturdukları, polis memurları Ziya ve Ayhan’ın Abdullah Çatlı’dan ve ülkü ocaklarından bazı kişilerle konuşmalar yaptığına tanık olmadığını, ağabeyisinin Abdullah Çatlı’yı tanıması gerektiğini, If you loved this post and you would certainly like to receive even more details pertaining to escort diyarbakıR kindly visit our web-page. kendisinin kanunsuz bir işi olmadığını, hayatında ilk defa JİTEM’e gittiğini, ikinci kez de komisyona geldiğini, Ankara’da görevli olan ve genellikle hafta sonlarında İstanbula gelen polis memurları Ayhan ve Ziya’nın Karayolu ile İstanbul’a geldiklerini, Kıbrısla bir ilişkisinin olmadığını, Azerbaycan, Bulgaristan, Tunus ve İtalya’ya birer defa turistik gezi amacıyla gittiğini" belirtmiştir.(Ek:204)
Tape:1850 de kayıtlı 19.03.2008 günü saat:12.18’ da İlhan SELÇUK ile Emre K.’ nın yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; İlhan SELÇUK’ un "…bence en önemli olaylarından biri Hürriyet te Ertuğrul ÖZKÖK ün yazısı" dediği, Emre K.’ nın "Müthiş bir yazı" dediği, İlhan SELÇUK’ un "Yani burada ERGENEKON olayını" "Bizden önce Hürriyet ele aldı", "Bende memnun oldum", "…şimdi iş geldi geldi ERGENEKON la efendim başsavcının birleştirilmesine geldi", "…Ertuğrul ÖZKÖK ün yazısından atfen yazmak lazım şimdi... adam dedik ki bu ERGENEKON davası niçin açıldı... di mi", "Yani müthiş bi olay Yargıtay Başsavcıyla ERGENEKONu birleştirdi", "Bu sebeple de bu tabi Doğu PERİNÇEK in falan şeyi kaygıları yerli yerindeydi bundan dolayı ERGENEKONun daha iddianamesi bile yok herkese beni ... istiyorlardı" dediği, Emre K.’ nın "Ve de Derin Devlet bize karşı diye yani işte işte işte ERGENEKON işte Derin Devlet işte bize karşılar" dediği, İlhan SELÇUK’ un "…bu arada biz farkındaysanız Doğan a geçtik Doğan Grubuna" dediği, Emre K.’ nın "Evet evet nasıl farkında olmam canım her gün izliyoruz işte onu dün biraz" dediği, İlhan SELÇUK’ un "…öyle bir noktaya geldi ki Türkiye bütün köşe yazıları aynı konuyu yazıyor" dediği,